25 Mart 2010 Perşembe

İş başında 9

Karanlıktan geçişi ile birlikte sesin gelmesi ardışık olmuştu.
Tüm vücudu bir makinenin başlatılması gibi sıra ile bildiği varlık düzeyine çıkıyordu.
Uyanması ile birlikte dikilmesi bir olmuştu ki bu gerginliğin belirtisiydi.Sebep olarak ne olursa olsun, son haftalarda yaşadıkları pek hoş olmasada bu gerginlik ile başa çıkmayı bilmeliydi. Yaşam kalitesi buna bağlı iken savaşmak kolay olmuyordu. İyi şeyler olmuyormuydu? Oluyordu tabi. Yeni insanlarla tanışıp enteresan arkadaşlıklar kurmuş, beklemediği pozisyonlardaki insanlardan destek görmüştü. Bütün bunların ışığında projesinin bitiyor olması ile beraber hangi projede yer alacağı belirlenir diye umutlanıyor ve belkide düzeninin sarsılmaması için var olanlara yeter gözü ile bakıyordu.

Bunca koşuşturmanın arasında bazı beklemediği dişil yakınlaşmalar yaşamak hayatının yükselen köşesiydi.
Tamamı ile batamayacağına göre böyle olması gayet doğaldı.Nezaman tamamen gömüldüğünü düşünse muhakkak bir yanı yüzeyde kalmayı başarıyordu. Gerçi düşen grafikteki hali ile kendini güçlü hissetmediği için pekte hevesli değildi gönül oyunlarına. Herşeyin öyle yada böyle güce dayandığını öğrenmesi yaşına göre geç olmuştu yada o öyle düşünüyordu ve bunu kendi varlığında özümlemektense varlığının  dışında pis birşeyi tutarmış gibi taşıması beklenen birşey değildi. normal insan eğilimleri ve davranışları göstermediği için sınıflandırma dışı kalmayı umut ederken alt seviyelerde kabullenilmek hiçte hoşlaşmadığı bir durumdu ama zaten hoşlaşmadığı bir düzen içindeki yeri için savaşmak ne derece anlamlıydı ?
Kendini kirletmeden yapılması gerekenleri yapmaya çalışıyordu yinede ne kadar başarılı olabileceğini kendi de bilmeden bilinmeyene doğru sürükleniyordu.
Oldukça konforsuz bir durumda, ön göremeyeceği ve değiştiremeyeceği koşullar altındaydı.
Elinden gelen hemen hemen her ihtimal için hazırlıklı olmaktan başka birşey değildi. Kaderini kazanabilmesi için elinden gelen buydu , Önceden atılmış adımların sonucunu en iyi şekilde karşılamak kabul edilebilir gibi gözüksede istemediği bir sürüklenmeydi. Ruhunda bu sürüklenmenin verdiği ağırlığı taşıyor ve bunu uçurup götürecek birşeyler yaşamak için çaresizce bir beklenti içinde nefes alıyordu. Bekleyişlerin bitmeyeceğini farkında olsa bile bu kimsenin duymayacağını bile bile ağlamak gibi birşeydi. Rahatlamaya ihtiyacı vardı .  Üç seçenekten biri  başka yol yoktu. Ya arkadaşları ile vakit geçireceği bir aktiviteye girecekti ki bu masraflıydı ya da bir dişinin kollarında avunup rahatlamaya çalışacaktı. Gerçi ikisininde riskleri olduğu için doğada tek başına iken kendince güzel bir havada kaybolmayı yeğlemeside güzel bir seçenek gibiydi.


Malzeme listesi yapmaya başladı...