31 Ekim 2009 Cumartesi

Snap !

Daha çok kopma efekti olarak kullanılır.
İpin kopması , şeridin kopması gibi...

Anlık bir olayın belirticisi olarakda geçer.
Mesela Snap shot ...
Hepsi ingilizce tabiki türkçe karşılığı "çaaat" gibi birşey oluyor.


Evet aynen öyle, son ipte koptu.
Sanırım hayırlı ve hayırsız arasındaki fark
bu tür anlaşılamayan durumları betimliyor.

Benim çabalamam ile yürümeyecek işlere bir örnek.
Kafam henüz çok rahat değil.
Tam olarak istediğim sonucu alamadım.
Gerçi içimden geçenleri doğru değerlendirmiyorda olabilirim.

29 Ekim 2009 Perşembe

Kayıp...

Hırsı ile doludurulmuş
içindeki dışarı çıkma isteği git gide artmış
ufak ta olsa bir fark yaratmak için
hayatının gidiş yönü yerine bambaşka bir yöne
onu sürükleyecek bir eğlem gerçekleştiren
yada gerçekleştirmeye yeltenen

Ben ...

Şuan ben neyim yada ne olacağım seviyesinin oldukça altında
sanki herşeye yeniden başlıyormuşçasına temel seviyede
insansaldan çok hayvasal, entellektüelden çok içsel zevklere yönelen

Ben ...

Ne olduğumu, yazdıklarımı okuyarak hatırlıyorum.
O yüzden sonra okumak üzerede yazıyorum.
İçimde bir nefret var.

Sanki kaybetmişliğin değilde
kaybedilmişliğin hesap sorması.

Çocukça ama kendimi yenilmediği için amcaya verilen yemek gibi
hissediyorum...

Bu kendi değerimi bilememekten çok
kendi pozisyonumu kaybetmekten ileri geliyor.

Yorgunum , insan gibi hissetmiyorum.

Hissetmek istiyorum..

27 Ekim 2009 Salı

Yeni bir gün.

Eski ile olan bağlarımı temizledim.
İzimi kaybettirdim.
Kimsenin beni takip etmesini istemiyorum.
Benim ne yaptığımı veya ne yapacağımıda.

Bu hayat benim.

İstediğim şekilde yaşıyorum.

26 Ekim 2009 Pazartesi

Yeşşşş

El mi yaman, beymi sorusuna cevap verilmişmidir bilmiyorum.
Ama şimdi kendimi süpper hissediyorum.

Şşşt oğlum sakin ol. Yürüyen ego olmanın anlamı yok :D

Çok ama çok komik .
Yeterince dikkat, odaklanma,elindekileri iyi bilme.
Üzerine eksiklerini ve zayıflıklarını bilme.
Yanına en az 8. dereceye kadar kombinasyon eklendimi herşey yapılabiliyor.

Çoğu insan hayatta bu kadar çok ihtimal hesabına girmediği gibi bir diğer açıdan da yaptıklarının da hesabını tutmaz.

Aslında yaptıklaırmız bir sonraki hamlemizi etkiler lafı yanlıştır.
Bu bir silsiledir ve herşeyi etkiler.

Yaptığınız herşey ile artık hiçbirşey geri gelmeyecek şekilde hayatınız değişmiştir.

Bir kontrol manyağı olduğum söylensede aslında sadece kaderimi kazanıyorum
ve inanarak yaptığım doğru şeyler bana hep doğru sonuçları veriyor.

Hayatta şuanda bulunduğum yerden memnunum diyebiliriz.

Gerçi bana hız ve güç kaybettiren çok şey oldu ama önümdeki zamanı iyi değerlendirip sağlık olarakda dünyaya kazık çakar isem sanırım istediğim şeyleri elde etmek zor olmayacak.

Tuhaf Beş çemberi daha önce anlamamıştım..
Şimdi anlıyorum.

Ama orada da eksik var.

Beşli yapı oldukça oturmuş diyebiliriz hayata.
Birincisi kendine karşı savaşın.
İkincisi ailene ve arkadaşlarına karşı savaşın.
Üçüncüsü işine karşı savaşın
Dördüncüsü hayata karşı savaşın.
Beşincisi ise sendne içeir olacağını düşüneceğin ama asla olamayacak olan akarşı savaşın.

Bütün hepsi strateji gerektiriyor.

Huzuru yakalayan insan, beş çemberin getirdiklerini gören insandır.

Beş çemberi gör,bil,yönet ve yaşa ama asla unutma şeklinde de yorumlayabiliriz.

Zaman tek yönlü.
Aynı nehirde iki kez yıkanamayacağımızı unutmamak bizi hata yapmaktan alı koymalı.

Toplum üç sınıf

Zavallılar, bundan çıkanlar ve güçlüler.

Dördüncüsü bana ait.....

Pislik temizlemek

Yapılsın , edilsin biri nanılsa temizler.
Eşşek herif yüzünden çarşambaya kadar full çalışmam gerekecek.
halbuki baştan bu bana gelmez deseydi ona göre ayarlardım.

Herif iki günüme mal oldu ya , ne güzel planlarım vardı.
Şimdi eşşek gibi çalışacak ki şi ben olacağım.

Tabiki bu gün kafayı kullanmazsam...

Şeytan ayrıntıda gizlidir.

Dur bakalım, zaten hayatımda canımı sıkan aytrıntılar olmaya başladı.
Bu aralar sağlam bir temizliğe girişeceğim.

Akşamları kafamı yastığa rahat koyabilmenin kıymeti çok mühim.
Bunu yapabilmek için yarınımı kestirebilmem
yarına güçlü girebilmem gerekir.

Yarını bu günde yaşamıyorum.
Sadece bu günümü yarınıma göre yaşıyorum.

İstediğim şey ile istediğim kadar ilgilenmek değil,
istediğim şeyle gerektiği kadar ilgilenmenin daha doğru olduğunu öğrendim.

Şimdi hayatım düzenli, uykularımda belli bir huzur var.
Eskiden beni boğan o yatak odası bir ine dönüştü.
Kocaman gelip dolduramadığım yatakta sadece dinlenmeye yarıyor.

Düzenliyim, dikkatliyim, programlıyım.
Babamın yapmadığı şeyleri yaparak eksiklerimi gideriyorum.

Aynı eğilimler bendede var.
Yarına bırakmak, geniş zamanda yaşamak..

Bunların babama hiçbir yararını görmedim.
Kendimi islah ettim.

Artık böyle zaaflarım yok.
Hayatım düzgün, düzenli.
ama en önemlisi güvenli ve huzurlu.

Bunu bozmalarına izin vermeyeceğim.


Evime gelip yükümü atmak.
Yemeğimi yaparken müzik dinleyip sözlerini mırıldanmak.
Islık çalmak .

Duş alıp kendime gelmek .
Kapıda çık artık diyecek birnin olmaması ve küvette uyumak.

Rahat kıyafetler giyip tütsü yakmak.
Yemeğimi tv karşısında değil masada yemek.

Yemek esnasında müzik dinlemek .

Kanepeme uzanıp kitap okumak.
Dergileri karıştırıp yeni şeyler öğrenmek.

Canımın istediği an buraya yazmak.

Tv de NG yada DC yi seyredip tadını çıkartmak.

Bazen arkadaşların gelmesi, curcuna..

Yemekler yenilir, sohbetler edilip içkiler içilir.

oyunlar oynanır topluca.

Bazen yatacak yer bulunmaz evde
bazende heryer senindir.

Temizliği sadece kendin için yapmak bile zevktir.
Parlayan parkeleri izleyip " evet şimdi oldu " demenin haklı gururu.

Sonra bir çay demler temiz ve rahat yuvamı seyrederim.

Hayatım güzel.


Bide şu eşşoğu eşşekler gibileri olmasa...

Bu düzeni bozmayacağım.
Değil bozmaya çalışanı , sarsmaya kalkanın bile vay haline.

Eşime dostuma canım feda evimde herzaman bir oda ve bir tabak var.

Onlar hak ediyor.
Gerek bana saygı göstererek
gerek düzenime ve huzuruma katkı sağlayarak.

Benimle uygun adım yürüyen herkese kapım açık.
Paylaşacak huzurum var.

Kaybedecek değil..

25 Ekim 2009 Pazar

Dolayına, altına, satırına, üstüne hepisine te....

Satır arası, satır arası...

Hay satırınıza da aranıza da...
Delikanlı gibi , adam gibi direkt söyleyecek cesaretiniz yok mu ?

Nedir ya bu ?

Yok efendim insanın mesafeli olması normalmiş.
İyi tamam mesafeli ol ama derdin varsa da söyle.
Kafa dengi diye karşımız alaıyoruz
Konuşuyor sohbet ediyoruz.

Sonra bir bakıyorsun eleman aslında hiçte gözüktüğü gibi değil.

Eh be kardeşim neden baştan " Abi bu bana gelmez. Ben şimdi girmeyeyim bu işe" demiyorsun ?

Neden yolu yarıladıktan sonra ?

Eşşekoğlu eşşek adam gibi baştan söylesene...

Sözüm sırf bu eşşekoğlu eşşek herife değil.

Tüm insanlara...

Yok satır arasıymış , yok alt anlammış, yok dolaylı anlatımmış..

Başlatmayın hikayenize...


Ömür geçiyor ömür ama siz hala anlatımlarla uğraşın.
Sanki herşeyi mükemmel yapıyorsunuz da
bir dolaylı anlatımınız kaldı.

İlk önce düzünü becerin.

Dolaylısınıda yaparsınız.......


Herif bana iki güne mal oldu yaaa...

Zymph ti aphgh

Mumları yaktım.
Taşlar yerinde
Sözcükleri ise dilimde.
Kokular uçuşuyor boşlukta.
Tınılar kulaklarımdan benliğime ulaşıyor.
Ama bu yeterli değil.

Tüm vücudumda hissediyorum titreşimlerini.
Sözcükleri dökülüyor dudaklarımdan.
Gırtlağımdan aşağı bedenime titreşimleri yayılıyor.
Bedenimi sunuyorum bedelini almak kaydı ile.

Zaman doğru.
Şartlar doğru.
Sözcükler doğru.

Gücü akıyor bedenimde.
Kaslarımın içinde
kemiklerimin iliğinde.

Sarhoş oluyorum, olmamalıyım.
O beni değil, ben onu kontrol etmeliyim.
Gücü üzerimden akarken yön vermeli
Kullanmalı ama esiri olmamalıyım.

Yine geliyor .
Saroş ediyor beni.
Bendeki gücü istiyor, beni istiyor.
Düşündüğümden güçlüymüş
düşündüğünden güçlüymüşüm.

Takas kabul edilemez.
O benim , ben onun değilim.

Bedenimi istekle kavuruyor.
Daha fazlası şuan için fazla.
Fazlasını kontrol edemeyeceğim için
yüklenmemi, tökezleyip düşmemi istiyor.

Hayır...

Kontrol edebildiğince güç senindir.




Kontrol bende...

:)

Çocukluğumdaki bir faliyet geldi aklıma.
Takıma adam seçileceği zaman ilk kimin başlayacağını
adım atmaca ile belirlerdik.

Şimdi ise herşey farklı bir rutinde.
Ama temeli aynı sanırım.

İnsanlar hala sıraladıkları işleir sıraladıkları şekilde yapıyorlar.

Peki adım atma sırasını karıştırmıyorlar mı ?

En son kim adım atmıştı ?


Peki sıra kimde ?



Bende olmadığı kesin :D