8 Haziran 2010 Salı

İş Başında 16

Projesini kaybetmiş ve yeni bir projede yer edinememişti.
Vaktini evinde geçiriyor, kendine acıma noktasına geldiği için bir diğer yandan da kendini dizginlemeye çalışıyordu.

Var olan tüm düzeni bozulmuş, isteksiz bir hale gelmişti.
Ruh hali manic ile depresif arasında gidip geliyor, depresif'e yaklaştıkça çizgiyi doğrultmak adına manic'e doğru daha da şiddetle yöneliyordu.
Eğleniyor muydu yoksa eğlendiğini düşünmek isteyip durumun stresinden mi kaçıyordu ?

Bu aralar durumundan neden bu kadar çok etkilendiğini düşünmeye fırsat bulmuş ve bir kaç yeni sebebi idrak etmişti.

Uzun yıllar kendi kararlarını verememe ve başka hayatlara kendi haklarından vazgeçmek zorunda kalırcasına bağlı olmak onu bir şekilde güven duygusu hissetmeye ve kendini değişgenlikten yoksun  bir tabandan yükselen sabit bir temel üzerine inşa edilmiş bir hayat kurmaya doğru itmişti.

Değiştiremediğini kabul etmek den çok dışlamayı tercih edip, ona karşı bir duvar örüp küçük bir pencere bırakmak ve kendi hakimiyetine alacağı, değişmezliği ve dolaylı olarak güvenliği sağlayacağı bir liman inşa edip sonra bu limandan uzaklara açılmak. Limanının hep orada güven içinde olduğunu bilip baş edemediği fırtınalarda ona sığınmak , sonra tekrar tekrar yeni ufuklara açılmak....


İsteği ve beklentisi fazla değildi hayattan. Ne mevki ne kariyer ne de para....
Bir güven içinde bir limanı olsun. Birde limanda buluşacağı, ona yeni ufuklarda gördüklerini anlatacağı , gördükleri ve öğrendikleri üzerine konuşup tartışacağı, güvenip, dost bilip, hem beraber hemde uğruna savaşacağı biri olsun.

Çok mu istiyordu hayattan ?