10 Haziran 2009 Çarşamba

Hangisi ?

Alışıyormuyum yoksa eriyormuyum ?
An ve an yaşadıklarım ile hayal ettiklerim aynı mı ?
Kendimi ilk halimdeki gibi mi görüyorum sence ?
Ne umdum , ne buldum ama anlasana çokça yoruldum.

Şevkim kalmadı artık ne sen eskisi gibi geliyorsun ne de şarkılarımız.

Zaman zaman tanıyamıyorum seni.
Bazı anlarda zorlanıyorum.

Eskiden verdiğim tepkiyi veremiyorum ki.
Ne sen eski sensin , ne de yaşadıklarımızı hatırlatacak birşey ?
Yabancı birine sevdiğime davrandığım gibi davranmamı bekleme.
Tanıyamıyorum ne konuştuğum insanıne de olanı biteni.

Böyle olmamalıydı, olmasın diye çok uğraştım....
Ama oldu işte demek ki yakarışlarım boşunaymış.

Gerçek hayatımın ve gerçek dostumun ne olduğunu bir kere daha düşünüyorum.
Bir rüyaydı geçti gitti gibi herşey.

Artık ne anlaşılıyorum , ne de yalnızlığımı aşmış değilim.

Yine aynı noktaya geldiysem doğru olan nedir peki ?
Aslında hep yalnız mı kalmalıyımsanki , boşuna mı bunca çabam ?

Zaman zaman kendimi kandıracağım diye mi bunca emek, bunca göz yaşı ?

Yalnızım işte , geçti gitti herşey.
Bir rüyaydı ve her rüya gibi son bulmalıydı.
Öylede oldu.

Duygularım eriyor.
Yapılmış buzdan heykeller gibi.
Ne şekilleri kalıyor ne de varlıkları.
Tek ibare biraz su, şekilsiz ve anlamsız.
O koca heykellerden geriye birşey kalmıyor.
Sanki yıkılıyor birbiri ardına.
Tadına bakıyorum suyunun eskilerin hatırına .
Anlıyorum ki tüm heykellerim gözyaşındanmış
ve eriyip yok olmaya mahkummuş.