18 Mayıs 2010 Salı

İş başında 15

Şans faktörünü ciddiye almıyor değildi.
Yine de yaşamındaki kontrol elden bırakılacak gibi değildi.
O kadar çok parçayı bir arada tutuyorduki hiçbir düzensizliğe karşı tolerans gösteremiyordu.
Bu sadece teknik yaklaşımlar için değil ikili ilişkiler içinde geçerliydi.

Bu bir yoldu.
Adına ne dersen de, ister hayat, istersen oyun, olan bitenin bir yöntemi vardı.
Öyle ki metodik gidildiğinde her ne kadar daima başarılı sonuçlar alınmasada bu var olan şablonun dışına çıkıldığını göstermiyor, aksine denklemin içerisindeki bilinmeyen sayısının fazlalığını ve sonuç aralığının genişliğini vurguluyordu.

Başarısızlığı yöntemde değil eksikliklerimizde aramak, kendi üzerimizdeki oto kontrolün zayıflığını gidermek dururken, sebebi hemen başka omuzlara yüklemek kendi kendimizi kandırmak ve zamanı boşa harcamaktan başka birşey değildi.

Zaman ...

Yapılabilecekleri yapıp geri kalan seçenekleri elemek, quantum fiziğindeki süper pozisyon içerisinde arzulanan çökertmenin sağlanmasını kolaşlaştırmak ile aynı ise, neden kendi hayatımızda belirsizlikleri yüksek ( ki bu durumda süper pozisyonlarının arzulanançökertme sonuçları için fazlası ile zengin olduğunu vurgulamak amaçlı bir betimlemedir ) birini gidişatımız içerisinde sürüklenmeye mecbur edelim ve kendimizide sürüklenir hale getirelim ?


Bu yapabileceğimiz en yanlış çökertmelerden  biri olurdu.