26 Şubat 2012 Pazar

Düzen adamı olmak yada olmamak..

İş hayatım kötü durumda. Yapılan hatalar mı ? hepsi insanlığım adına.

Sadece iş değil bir çok alanda çürüme yaşanıyor. sebebi ise daha çocukken bizler için örülmüş ağlar, kader ağları.

Olayların kökenine bakarsak ikili bir düzenin söz konusu olduğunu görürürz. Kitaplarda yazan ve bize öğretilen ile gerrçek yaşamda maruz kaldıklarımız ne yazık ama aynı değil.

Aynı olmasınıda beklemeyin.


İnsan olmanın yanılsamasını mı yaşıyoruz ?
İnsanın ne olduğunu tartışmayacağım. Hedeflenen doğru insan ise ya ben bu konuda saplantılıyım yada ebeveyinlerim bu konuda hatalı..

Karar veremediğim şey ise neyin doğru olduğu değil , hayatta kalma yolumun ne olması gerektiği..


Kafanız karıştı değilmi ?

İzninizle özetleyeyim.




Temelde anne ve babalar iyi insan olmak üzere bizi yetiştirirler. Yalan söylemeyi sevmezler * Hırsızlık yapmazlar *, ikili oynamazlar*, riyakarlık, çıkarcılık yapmazlar * vesaire.

Bizi de buna uygun yetiştirirler. Aslında kendi yapamadıkları için bizi yüreklendirirler.



Yetiştik, koca adam ya da kadın olduk . durumumuz iki şekilde olabilir ya,

yalan söylemez, iki yüzlülük yapmaz, çıkarcı, yaaka vs olmaz ideale yakın bireyler oluruz.


Ya da,


ebeveyinler yapma etme dese bile kendileri yaptıkları için onları örnek alır bizde hayata hızlı giriş yaparız.


İlk seçenek olan ideal için pek ümitli değilim çok sorun yaşıyor.
Uyum sorunları oluyor, yalpalıyor, darbe üzerine darbe yiyiyor.
İki arada bir derede kalıyor , tabi o da yeterince akıllı ise.

Ya düzen adamı olacak ya da özünde, mayasında olmadığı için savrulup hiç olacak.

Akılsız ise durum dahada kötü harcanım gidiyor direkt ünkü neler döndüğünü anlamıyor bile.


İkinci model olan anadan babadan görerek gelenler ise içinde bulunduğu toplumda
ideal modelde olanlara ilerlemede fark atarak , cevresindeki diğer rakiplerini zorlayacak hatta birbirlerini daha ileri seviyelerde alaşağı edip yükselmek için yeni yetenekler geliştirecekler.


İdeal model ise bütün bunların arasında patilerini ıslatmış kedi gibi söylenecek, çaresizce başka bir yol bulup bütün bunlardan uzak durmaya çalışacak. Ne mümkün ....

Kıran kıranan ilerleyen bu zaman çizgisinde ortam git gide şerefsizleşirken hayatta kalmak ya da kalmamak şeklinde özetleyebileceğimiz bir noktaya geliriz.(**)

Çoğunluk hır gür içerisinde tuttuğunu kopartıp , koparttığının kimin kolu kimin bacağı olduğuna bakmayan yeni bir türün egemenliğinde olur.

Bu kitle gitgide birbirlerine yabancılaştırılır.(***) Öyle ki kendi aralarında türemeleri bile çıkarlar üzerine kurludur ve tohumlarını da aynı şekilde başkalaştıracaklardır.

Giderek ezici olan bu kalabalığa ne yapmalı ?
Geride kalanlar nasıl korunmalı ?

Nasıl hayata kalmalıyız ?


Bazen halimizi orta dünyada artık yaşamın çarpıklaşmasından ötürü uzaklara göçen elflere benzetiyorum. Yazık ki bizim gidebileceğimiz bir uzaklar da yok.

Bu sebep ile ya yaklıp savaşıp öleceğiz.

Ya da onlara benzeyip çürüyeceğiz.

Olmadı savrulu gideceğiz...


İçim acıyor , kendimi çok kötü ve çaresiz hissediyorum.






(*) kesinlikle çifte standartlı olup aksini yaparlar.
(**) biz ideale olarak yetiştirilenler
(***) en tepedeki sistemi yönlendirilenler tarafında hizmetli olarak kullanılan besi hayvanı kadrosu..