24 Kasım 2006 Cuma

Alt ,üst ,orta

Selam sana , yada bana .Nasılsa kendimi anlatıyorum kendime.Günümde yaşadığımı gecemde sorguluyorum.Gecemde gördüğümü günümde ayıklıyorum.Zamanın geçiştirildiği bir hayatın kenarları kırık bir tabakda sunulmuş ziyafetinden haz alamadığım bir dönemecine daha geldim .
Sorgulamalarımı incelemeye devam edip kendimi kobay yaptığım bu deneyde göreceğim insanlığın değil kendi gerçekliğim olacaktı.Burada okuduklarımı evde denememeliyim çünkü özel şartlar altında yapılan bu deneyler her zaman için ayrı sonuçlar verir.Neyse madem konunun profesyoneli havasında girişat yapmışım bari hakkını vereyim.

Üç tür karar odağı fark ettim. Kararları üç merkez tarafından yönlendiriliyor. Bunlar yukarıdan aşşağı aklımız ,kalbimiz ve kasıklarımız. Önem sırası değişiyor.Buna bağlı olarak önem sırasındaki sabitlerin değişikliğide insanlara renk katan ayrılıkları oluşuran etkenlerden biri.

Bütün bunlara nereden mi çıktı ?
Bu gün öncelikle kasıklarımla isteyip ,sonra kalbimle red ettiğim ve en sonunda da beynimin tutarsız bir durumdan dolayı hissettiği rahatsızlık sonucu dışladığım bir karar verdim. Çok zor oldu bu kararı vermek.Kolay değildi.Her gün değişti kararımın ağırlığı. Kötü bir deneyimdi.Fizik dersindeki vektörel kuvvetler tarafından parçalanıyordum sanki . Her bir gerçek beni başka yöne çekiyordu. İşte hepsi bu. Olan biten yapılan hissedilen bu.Artık yalnızım ve kararımı bir kere daha sorgulayacağımı düşünmüyorum.....

Bazen hızlı karar vermek gerek ; )

21 Kasım 2006 Salı

Unutmak

Ne şekilde ele alındığına bağlı olarak unutmak. Şifa niyetine unutmak,ceza yerine unutmak.
Şuan aklıma başka türlüsü gelmiyor.Kendimi sorguluyorum. İnsan olarak aslında hiç unutmamalımıyım diye ?Belkide kusursuzluğun anahtarı unutmamakda yada tam tersi unutmakda mı ?Dün bir farecik vardı.Bu gün ise yok.Babamın koyduğu yapışkana öyle bir yapışmıştı ki kurtaracak hiçbir yeri kalmamıştı.Beslenmeye ve var olmaya çalışan zavallı minik bir canı oracıkda harcamıştık.Öldü sanıldığı için öyle yapışık bırakılan o minik bedenin halen nefes aldığını gördüğümde içim sızladı.Vaktinden önce ölümünün sebebi bizdik.Elim varmadı bir darbede öldürüp canını almaya.Kıyamadım, kıymam gerekirdi daha fazla acı çekmemesi için kıymam gerekirdi.yavruları vardı muhtemel ve o artık geri dönmeyecekti.Hala içimde pişmanlığı var.Ama ister inanın ister inanmayın 15 dk sonra ıslık çalıyordum.Bu ne kadar doğru ? O bir candı, hayvan olması önemli değil ama ben ıslık çalıyordum.Kendimden utandım.Nasılda unuttuğumu fark ettim.Hatırlamak için nekadar çaba sarf ettiğimi düşündüm.Hala hatırlıyorum ama yinede o ilk an gibi değil.Bundan utanmamalıyım demek doğrumu onuda bilmiyorum. Belkide normal adı altında yozlaşıyoruz.Yada ben manyaklaştım kendimi gereksiz zora sokuyorum.Bilmiyorum...


Bildiğim tek şey bu halde iken içimin rahat etmemesi.

19 Kasım 2006 Pazar

Benmiyim yoksa isteklerim mi?

Bugüne gelirsem.
FRP oynadık bu gün Gençliğinde demircilik yapmış.Sonra yeteneği fark edilince büyücülük loncası tarafından eğitime kabul edilmiş bir büyücüydüm ben. Bira içmesini sohbeti seven, yalınlık taraftarı,iğrenç olan ve baskıcı olan herşeye karşı,sevgi dolu ama şiddeti ve nefreti yıkıcı olabilen bir büyücüyüm ben.Yaşımı kimse bilmiyor.İçimde taşıdığım yarayı da. Orta yaşlı, çokça dil bilen , içindeki derin bilgi ve saygı bilinmeyen. Görünüşte neşeli ve şakacı , eğlenceli yüzü ile belki ciddiye bile alınamayacak biri idim. Bu benmiydim yada ben bu mu olmaya çalışıyorum ? Zamanla göreceğim bana yol gösterecek. Kimbilir belkide beni gerçekden kendimi bulma konusunda istediğim noktaya getirecek ve yaşamam gereken macerayı bana yaşatacak .

Ağladım ben

Çok sık yazamıyorum farkındayımYazamadığım zamanlar beni rahatsız eden herşey beynimin karanlık derinliğine doğru yola çıkıyor ve kaybolup gidiyor.Daha doğrusu siz kaybolup gittiğini düşünüyorsunuz. Aksine onlar sadece görüşümüzden hatırımızdan çıkıyorlar ama hala orada olup bizi zehirliyorlar. Dün ağladım ben. Belkide bu dünyada insan üzerindeki ilahi dokunuş olarak görebildiğim tek şeydi.Fedakarlık gördüm ben.Filmde bile olsa ,düzmecede olsa fedakarlık gördüm.Çıkar olmadan sadece sevdiği için fedakarlık gördüm. Belkide bir umttu benim gördüğümBelkide gerçeklerdi bilmiyorum. Ama ağladım ve mutlu oldum.İçim içime sığmıyordu sinemadan çıkışta.Üzülüyordum geride kalanın bağımlılığını görünce.Ama seviniyordumda insanlığını görünce.Allahım ne güzel bir duygu idi o.

Daha fazla birşey yazmak istemiyorum bu konuda.Sadece mutlu oldum ve ümidim arttı hepsi o.