8 Temmuz 2011 Cuma

Bir yanım

Bir yanım gitmek ister buradan. İlk bunu yazdım çünkü en güçlü isteğim bu.
Hayattan kaçabilmek kimseye nasip olmasada ben mucizelere inanmak isteyen biriyim.
Halen çocuk olabileceğime , çocukluğumda yaşadığım duyguları yeniden tadabileceğine hatta o zamanların sisler arasında rüya gibi değilde ertesi bir gün gibi geleceğine inanmak isteyen biriyim.

Evet bir yanım bu çirkinliklerdne uzaklaşmak istiyor.Engel olamadığım hatta alet olduğum kötülüklerin eseri olan bu gerçekliğin bir parçası olmayı red ediyor ama diğer yanım ...

En güçlü dürtü hayatta kalma dürtüsü imiş. Belkide bu etten kılıfa girdiğinden beri zihin esiri oldu onun ve korkularının yoksa zihni esarete boğacak ne var ki ? Eğer bilseydim  zihnimin bir miras gibi devir edilebilceğini belki biraz içim ferahlar yaşama karşı daha korkusuz olurdum. Nitekim yazdıklarımı sizlerle paylaşmamda böylesine zavallı bir çabanın ürünü. Yinede içimdeki mum ışığı sönmüyor bu fırtınalara rağmen. Belki bir belki beş ama eşleşebildiğim kadar zihine ulaşmak , dokunabildiğim kadar çok  hayata dokunmak istiyorum.

Çünkü biliyorum ki yazdıklarım okundukça ben var olacağım.


İki yarım arasındaki savaşta insan olarak anlatılan, övülen ve hatırlanan olana  layık bir varlık göstermek hiç kolay değil. Kimse içinde kolay olmayacaktır.

Dileğim zor yolu tercih edecek kadar kararlı ve cesur yüreklerin artması.
Dileğim miras bırakmak isteyen zihinlerin yattığı uykudan uyanması.
Dileğim mirasların insanlık için bırakılması ve giderek artıp zenginleşmesi.


Yaşamak mı ?

Eskiler " içilecek su para ile mi alınır "  der sonrada "havayıda poşetleyip satarlar artık" diye dalga geçerlerdi.

Artık böyle bir dünyadayız, varlık gösterip yaşamak ne kadar kolay olabilir ki ?