23 Haziran 2010 Çarşamba





Gecesinde uyandığım bir gün doğumundayım yine.
Olmak istediğim için aşık , uzanmak isteğim için yorgundum tüm gece.
Ellerimizden sihir çıksın dudaklarımızdan lal dökülsün diye
Gözler gözleri aradı, suskunluk arttı örtülüce
güneş önce doğdu sonra battı yüzlerimizde 
arasında ise dizeledik birbirimize isteklerimizi


Koştuk mu bilemedim , yoruldum
nefes alsaydım eğer daha uzun olurdu sanki
Önceden var gibiydi, ben böyleydim gibiydi.
şimdi yokum , yoksulum, eksik ve parçalanmışım


Dişler çiğniyor yüreğimi.
Kabullenmek anlamsız yabancılaşmış benliğimi
ben bile beni tanıyamamışken geride hatıra mı kaldı sanki ?


Bu kadar mı yakışırdın varoluşuma ?

Bilemedim , göremedim bittiğimizi
varamadım gittiğimize , geride kaldım
bu veda mıdır, istemedim ben böyle
Ne fikrim de,ne de  elim de yoktu böylesi.

istemedim, hayır böylesini istemedim.



Gecesine uyandığım bir gündeyim şimdi
adı gün ama havası karanlık
Bu diyarlarda kuşlar ötmüyor artık
Bekliyor herşey ilerlemek için yaşlı adamı
Yetişemiyorum, yorgunum.

Zaten neye yetişebildim ki ?


Bırakıyorum  artık.



Hoşçakal




Hiç yorum yok: