13 Ekim 2011 Perşembe

Klasik konu , klasik başlık

Dünya klasikleri, insan bilimi, sosyoloji, psikoloji matematik...

Hepsinin temeli aslında aynı. Hiçbirşey değişmiyor.
Bizim onları yorumlama şeklimiz değişiyor.

Peki bu değişim nereye kadar devam edecek ?

Nedir insanı elndeki ile mutlu olmakdan alıkoyan ?
Nedir bize yetmeyen ?

Neden bu huzursuzluk ?

Kıçımızdaki kurt ne ?

8 yorum:

brownian dedi ki...

Insanin akil sahibi oldugunu hissetmek istediginden olmasin?
"Hayvan" sozcugu kufur olarak algilandigindan bu yana insan evladina rahat yok ancak kurt var!

Ghostmayer dedi ki...

Hayvanı küfür olarak algılamıyor ki. Yeri geliyor gücün ve dayanıklılığın adresi oluyor.

Yeri geliyor vahşiliğin atanmışlığı.


İnsanın hayvandan öğreneceği çok şey varken, biz ona öğretmeye çalışıyoruz.


Yazık...

brownian dedi ki...

Insanin hayvanligindan vazgecmemesine, bir gidim akli varsa onu da daha da hayvanlasma yolunda harcamasina kaldiralim pencelerimizi!

Ghostmayer dedi ki...

Hayvanlaşma derken, insanın o az da olsa devrede olan kendindeliği işleri bozabilir.

Aynen bir yazarınd ediği gibi,
Ne meleğiz ne hayvan, ikisinin karışımı insan.


Aslında yazar böyle yazmamıştı ama ben böyle anlamak istiyorum.


Düşününce insana en çok benzeyen aslında Şeytan.

Bu açıdan bakınca kötülüğün kaynağı olarak gördüğümüzün aslında kendimiz olduğu bilmek rahatsız edici.

pipe dreams dedi ki...

İnsan kafası "e bu kadar mı?" düşüncesine tahammül edemiyor ne yazık ki. Hep daha çok, daha iyi, daha daha daha.

İyi ya da kötü, sürekli çelışmakta olan akıllarımızın bir oyunu bana kalırsa.

Ghostmayer dedi ki...

İyi yada kötü belli bir payda dışında göreceli kavramlar.
Hatta o payda içerisinde bile istisnai durumlar söz konusu olabiliyor.

Hatta tam şuanda fark ettim ki quantum fiziğinde olduğu gibi gözlem anında gözlemcinin var ettiği bir zamansal durum tanımında biel farklı yorumlanabilir.

Unknown dedi ki...

her şey rölatif olsaydı, her şeyin rölatifini alacağımız hiçbir şey olmazdı. (türkçeye düzgün çevirdim sanırım)
demiş Bertrand Russell.

tümevarımsal mantık Hume'a karşı çıkanlara girdiği günden beri, pek tutmuyor. tümdengelen ise huya gitti. wittgenstein da meta-fizik yoktur diyenlerden. sonumuz hayrolsun. nihayetinde hepsi bir dil sorunuymuş. bunu öğrendikten sonra o konuşan ilk insana küfrettim. her şeyi başımıza O açtı.
not:iyi geceler bu arada, ben bi arkadaşa bakmıştım, yokmuş da zaten.

Ghostmayer dedi ki...

Hah şimdi yaptın :D


Birazda sorunu dili basitleştirmeyenlerde aramak lazım.

İnsan kurtlu bir topak habire birşeyler üretiyor, hadi üretti bari arkasını toplasak, o da yok.

Şimdi bu yazdıklarını ucundan kıyısından ben zar zor yakaladım.
Bir de eserlerini okumamış kitlelerin halini sen düşün.

Fikir üretmesine üretiyoruz ve ürettiğimiz her fikir için kendimizi ifade edeceğiz diye daha fazla karmaşa da yaratıyoruz.

Dil basit olmalı, yalın olmalı, esnek ve uyumlu olmalı ama BOZULMAMALI.

Aksi taktirde entellektüel çevrenin konuşması Entlerin kendi aralarıdnaki konuşmaları gibi olacak, uzun ve çooook detaylı.

Ve inan bana kimse anlamayacak, yarık daha da büyüyecek, çizgi kalınlaşacak.

Arkadaşına selam söyle.

Yine bekleriz