1 Ocak 2012 Pazar

Verilen aralar..

Uzun araların hayıra alamet olmadığı düşünülür ve evet hayıra alamet değildir.
Bunca zamandır aklımda birşeyler yok mu sanıyorsunuz ? Olan bitenlere baktıkça inanın insanlık için umidim kalmadığını kabul etmek istiyorum.
Sadece felsefi ve sosyolojik açıdan değil, varoluşun kavramları ve şartları açısından da ümidim pek kalmadı.

Açıklamak gerekirse bir süredir kilometre taşlarına kafayı taktım.
Hani vardırya yolumuzun ne kadarını aldığımızı göstermekten ziyade benim için geriye ne kadar yolum kaldığını gösteren işaretler, işte onları inceliyorum.

Evet yazık ki kişiden kişiye değişen hedeflerin farklılığı bizi gördüklerimizi farklı yorumlamaya iten bir etken olarak hala var olmaya devam ediyor.
Bu durum ise kilometre taşlarını kendi dünyamızda farklı yorumlamamıza neden oluyor.

Peki ama ya zamanımız ?

Kastım yıllardan başlayıp saatler, dakikalar şeklinde ölçeklenebilir zamanın ötesinde geriye kalan var olma şansımız şeklinde bir olgu.

Bunu ölçeklendirirken yararlandığım yöntem, neler kaybettiğimiz ve bu kaybettiklerimizi ne kadar zamanda nasıl geri kazanırız mantığı üzerine kurulu.
Kişisel olarak kaybettiklerimizi genelde ön planda tutuyoruz ki bu bize aşılanan bir düşünce şekli. Peki ama ya kişisel değilde dolaylı yoldan kaybettiklerimiz ?

Ne kadarımız gerçekten nasıl yaşadığımızı ve bu şartların ne hale geleceğini farkında ?

Peki ya ne kadarımız elimizden kayıp giden değerlerin maddiden çok manevi olduğunu ve işleyişin tek yönlü olduğunu farkında ?

Evet , yazık ki işleyiş tek yönlü ve aksinin gerçekleşmesi için gerekli bedel kimsenin üstelnmek veya kendi adına ödemeyi kabul etmek istemeyeceği kadar büyük yada derin.

Sonuçta baktığımızda hala hayat dediğimiz resmi oluşturan her olguyu tek tek ele alıyoruz ki bu, resmin bütününü görmemize ve bize gösterilmeden ilerletilen süreçlere hakim olmamıza büyük bir engel.

İşte aslında psikolojinin büyük ölçeklisini ( sosyoloji diyebilirmisin bilemem ?)
geniş etki alanlarında kullanmak üzere yapılan manevraların sonucu..

Kendimizden ve bizi bekleyen gelecekten bir haberiz.

Peki bu değişecek mi ?

Zamandan yana ne kadar şanslıyız pek bilemiyorum.
Bildiğim tek şey önceden belirtilen kilometre taşlarını süratle geçtiğmiz ve bize biçilmiş olan varoluş ömrünü fütursuzca kısalttığımız.

Lütfen biraz daha bilinçli isteyip, davranıp, tercih edelim.
Lütfen kendimizi ve değerimizi bilelim.

Müşteri veya besi hayvanı olarak değerimizi değil, insan olarak, neler yapabileceğimiz ve nelere mal olabileceğimiz şeklindeki değerimiz.

Değiştirme ve koruma gücü şeklindeki değerimiz.


Biraz dikkat ve hayatınız değişsin.

Hayatımız değişsin.

Hayatlar değişsin.

2 yorum:

sadeceselin dedi ki...

tam okumam gereken bir zamanda karşıma bu yazı çıktı. Değiştirdim gitti. Kalemine sağlık.

Nini Nileud dedi ki...

çok doğru, çok güzel bir paylaşım olmuş...

psikolojiyle başlar her şey, ilk önce kendi içinde çözebilmek, anlayabilmek lazım insanlığı ve neler başarabilineceğini...