29 Ekim 2006 Pazar

Korkunun insan hayatı üzerindeki etkisi

En temel dürtülerden bahsetmek gerekirse korkunun yeri tartışılmazdır.
Canlı organizmaların üç dürtüsü olduğu söylenir.
Beslenmek , neslini , ve kendini savunmak.

Bunları tek çatı altında toplar isek kümülatif bir mantıkda
var olmak olduğunu görürüz.

Peki bunu günlük hayatta nasıl yaşıyoruz?
Nasıl dışa vurumumuz ne şekilde oluyor ?

Örnek olarak ele aldığımızda sosyal statüler içersindeki farklılıklardan
dolayı bir "Büyük balık -Küçük balık" durumu sanırım her an hayatımızda.

Bunun getirdiği psikolojik ağırlık her an hayatımızda.
sınırlarını belirlemek korkunun kontrolünü sağlarmı ?
Bilmiyorum . Korku yönetimi hakkında bir uzmanlığım yok.
Ölülerden korkmuyorum.Bİlinmeyendne korkuyorum.
Daha büyük bir varlıkla kafa kafaya gelip de kaybetmekden korkuyorum.
Barışçıl ve tümleşik bir yaşamın daima var olmayacağını biliyorum.
insandan korkmuyorum. İnsanın bilinmezinden endişeliyim.
Şuan bile bu yazıyı yazarken düşünüyorum ve insandan çok insanın yapabileceklerininbeni sürükleyeceklerinden korktuğumu fark ediyorum.
Basit birkaç düzenleme ile ölümden korkmamayı hemen toparlayabilirm.
ya kısa keseceğim burada ulvi olmanın anlamı yok.
Ölümün ne boka deyecek ?Benim burada olmamın sebebi insan neslinin
bir üyesi olarak neslimi yüceltmek. Gel gelelim bu durumda sadece kendi
soy ağacımı koumam gerekecekmiş gibi bir durumla karşı karşıyayım .
Yinede fedakarlığına ve özüne inandığım her insan için bunu yapmam gerektiğine inanıyorum.
Bu şekilde düşününce aslında miras olarak bırakılanın sadece genler değil anlayışda olduğunu düşünüyorum.Bilginin mirası,kültürün mirası belkide ruhumuza işlemesi gereken o ince motiflerin mirası.


İnsan olarak hak etmeliyiz ve bunun için ne yazık ki daha fazla fedada bulumamız gerek.
Ayakda kalmalı ,ayak uydurmalı,ve yüceltmeliyiz.

Saçma sapan zırvalarla değil. Özümüze bağlı kalıp ,çekirdeği koruyup,üzerine bina edeceğimiz
her yeni bilgi ile ,Kültürü geliştirerek ,belirgenliştrerek,Gıpta edilmesini sağlayacak kadar güzelleştirerek yapmalıyız.

Eskiler güzellikleri överdi şimdiler kolaylıkları övüyor.

Ben kendimi buluncaya kadar sanırım en az bir 5-10 sene daha geçecek.

O vakte kadar daha çoook görüşeceğiz .

Bu sabahlık bu kadar.
Korku ile ilgili genel değerlendirmeler yapmak iyetindeydim. ama dayanamadım.
Daha insancıl olan yüzeysel korkuyu tekrar inceleyeceğiz....

Hiç yorum yok: