28 Eylül 2010 Salı

Anka

Sundu suyunu, hayatının özünü, hoyrat ellerine, duruşuna bakmadan, korkmadan.
Öldü tekrar tekrar, düşmedi, yıkılmadı, yılmadı tekrar ve tekrar öldü hiç bıkmadan.
Yeniden doğdu, büyüdü, uzunca yollar yürüdü,  yine karşısına geldi. 
Sonra sundu suyunu , hayatının özünü, tekrar ve tekrar, hiç usanmadan. 


Ankayı hep efsanelerde duyardık, nerede olduğunu düşünmezdik bile. 
Peki kafesi göğüsümüz ise, sizce kendisi nerededir ?

1 yorum:

Ghostmayer dedi ki...

Neye dayanarak bu yorumu yaptın bilmiyorum.

Daha özenle seçilmiş kelimeler kullanmanı tercih ederim.
Bu şekilde hoş olmamış....