29 Haziran 2011 Çarşamba

Bugün artık kesinleşti.

Uzun bir süre devam eden işsizliğimi sonlandırmak için her yolu denediğimde karşıma bu sonucun çıkacağını düşünmemiştim.Biraz araştırdığımda problemin ik dediğimiz departmandan kaynaklandığı,  benimle yapılan görüşmelerde bir şekilde tedirgin oldukları veya korktuklarını öğrendim. Bu giderilmesi gerken bir sorundu ve çözebilecek kişide bir psikolog yada sosyolog idi ve herşey böyle başladı.

 Yakınımda birtanesine gidip derdimi anlattım ve onu dinlemeye başladım.
Henüz içeri gireli 15 dk olmamıştı ki doktor bana şunları sıraladı;

Narsist bir konuşma stili sahip olduğum
cümleleri uzun tuttuğum
gereksiz ayrıntılara girdiğim
kelimeleri ağızımda yaydığım
kötü bir diksiyonum olduğu
konuşmamın kibarlık ya da düzgün bir türkçe ile alakası olmadığını
ses tonum ve vurgularımda yeterinde maskülen olmadığım için üç basamak daha
maskülen olmam gerektiği vs. vs.


Beni en çok etkileyen şey bunlar değildi.
Bana gerekirse işe girebilmem için maske takmam gerektiğini ve bunun artık sosyal bir zorunluluk olduğunu söylemesi idi.



Ben senelerdir olduğum gibi gözüküp gözüktüğüm gibi olduğumda aslında kendimi bitiriyormuşum.
Doğru bildiğim aslında yanlışmış.
Makbul olan ben değilmişim.


Bütün bunların  İK yı geçmek ve işe girmek için gerekli olduğunu düşünmek benim acımı azaltmıyor. Sonuçta tüm hayat ve insanlık aynı düzlemi paylaşıyor.

Demekki artık geçmişte kalmışım.
Demekki benim ölmem gerekiyor


en azından ruhen ...  

6 yorum:

ophelia dedi ki...

İstemediğimiz okullarda okuyoruz, istemediğimiz işlerde istemediğimiz pozisyonlarda olmadığımız insanlar gibi hareket etmeye zorlanıyoruz. Yaşamını kendine biçilen rol kadar yaşayarak büyümüş insanlar açısından sorun yok ama bi parça bile farkındalığa sahipse insan ötekileştirildiği hissine kapılabiliyor.

Dünya böyle bi yer. Çürümüş, kokuşmuş ilişkiler yaşıyoruz ama hayatın tamamı bundan ibaret değil. Bazen hayatın yüklediği bu anlamsızlık bunalım sebebi olmasın diye üstüne düşen rolü oynamalı insan. Diğerlerinden tek bi fark ve artıyla: neyin içinde olduğunun bilincinde olarak. Kaybolmadan ve kirlenmeden.

Damla dedi ki...

yazını okuyunca içim rahat etmedi, inan bana ruhen ölmene gerek yok...
Eğer senin için doğru işlere başvurursan zaten kapılar bir anda açılır, hiç çalışmak istediğin alanın ya da yapmak istediğin işin gerçekten bu olup olmadığını düşündün mü?
Psikologun söyledikleri çok ilginç evet insan zamanla egolarından arınıyor törpüleniyor seni tanımıyorum ve diksiyonunu da bilmiyorum ama sevgi yolunda ilerlersen herşeyin çok daha kolay ve keyifli olacağına inanıyorum...

Şair Degilim dedi ki...

Söyleyecek sözüm yok Merak ettiğim ise terzi kendi söküğünü dikemez hesabı Psikoloğun kendinde gördükleri neler onları merak ediyorum bi taraftan, Ayrıca tarz denen bişi var. İK dediğimiz inovasyon gündemli bir acayip oluşumda nedense insanların kişiliklerine takmış bi acayip testlerle kalıplara sığıp sığmadığımıza bakmakta lakin ne toplum alt yapısı ne de iş dünyasının profosyonellik durumu açısından her duruma olduğu gibi bunun için de hazır olmadığımızdan tarzanca bir karma yapı ile karşımıza çıkıp bişeyler yapma çabası içindeler hal böyleyken kendilerini o derece buna kaptırmıştırlar ki iş yapabilitesi yerine kişilik kapasitesini sorgular olmuşlar. Bu tabi ki kişiliksiz ve karaktersiz adayların olumlu olması anlamına gelmemekle birlikte iş yapabilitesi yüksek personolin eğitim sürecini iyi değerlendirerek kişilik ve karakter maskelemeleri maksimize edilesi bir durumdur. Bu kadar uzun uzun yazdım ama işin özeti ve doğru şu şekilde oluyor; "Boşver goy bi tarafına gitsin..."
Saygılar

Ghostmayer dedi ki...

Herkese merhaba,

düşünceleriniğzi bilmek beni mutlu etti. Buradaki önemli noktayı herkesin farketmiş olması ve kendi açısındna yorum yapmaıs umut verici.

Merak ettiğim bir şey var.
Ne zaman maske takmaktan yorulacağız ?

İnternet bazı şeyleri anonim olarak açıklamamıza imkan versede maske takma alışkanlığınıda arttırdı.

Ben sadece maske takmaktan ne zmana yorulacağımızı ve diğerlerini bunu yapmaya itmekten ne zaman vaz geçeceğimizi merak ediyorum.


Bana gelince , burada bazne kimsenin hoşuna gitmeyecek bazı gerçekleride yazdığım için kimliğimi gizli tutmak zorunda kalıyorum.

Örneğin Yakın zamanda Mülakat günlükleri adı altında bir blog daha açıp orada iş görüşmesi adı altında geçen saçmalıkları aktarmayı düşünüyorum..

ophelia dedi ki...

Bunun kimse için kolay olduğunu düşünmüyorum, yoruluyoruz, çünkü mecburiyetler her zaman kim olduğumuzdan daha belirleyici. Yaşamak zorunda insan, çalışmak, para kazanmak...Bunun için güce tapınıyo falan olmak gerekmiyo, evet öyleleri de var ama fiziksel olarak mevcudiyetini devam ettirmek için belli gereklilikleri yerine getirmeli insan. Bunu memnuniyetle yapmıyorum elbette ama mevcut dünya düzeninin sonucu olan bi toplumsal yapının parçalarıyız. Bi yanından eklemlenmek değil söylediğim çok daha basit çok daha yüzeysel bakıp-farkındalığı yitirmeden-mümkün olduğunca yaşamaya çalışmak. Eskiden bunun bunalımını çok yaşadım, herşey öyle ikiyüzlü, kokuşmuş görünürdü ki gözüme sürekli savaş halindeydim. Başka bi dünyaya doğmalıydım, buraya ait değilim deyip durdum hep. Sonunda en çok kendimi hırpaladığımı gördüm. Şimdi o beğenmediğim hayatların gerçekliğini kendime oyun edindim. Kişiliğimi muhafaza ederek akılcı davranarak hatta onlarla eğlenerek yaşamak istediğim hayatı yaşıyorum aslında, sadece biliyorum ki herkes bunu paylaşmaya değer değil, Onları görüyorum ve kendimi gizliyorum bu yüzden gerektiğinde.

Stan dedi ki...

Maske benzetmesini görünce şaşırdım biraz, daha önce ben de "maske takmak" diye düşünürdüm bu tarz şeyleri, başkalarının da aynı benzerliği görmüş olması hoşuma gitti. Belki blogda daha önce değinilmiştir, ilk ziyaretim olduğu için şu an bilmiyorum. Bana göre maske takmak her zaman iyi bir çözüm olmuştur, ancak nasıl kullanacağını biliyor ve maskenin sınırlarını çizebiliyor olmalısın. O'nu ayrı bir karakter olarak kurgulayabilirsin. İnsanlar herkesi bir gruba ait olarak görmek isterler, ait olduğun gruptan fazla kabiliyetinin olmamasını beklerler. Bireysel kalmak ve bireysel olmanın avantajlarından yararlanmak isteyen maske takmalı, kendisi hariç her insanın yanında. Maskeyi "olması gereken biri" olarak tasarlamak en mantıklı çözüm olur bana göre, gereksiz savaşlarla vakit kaybetmektense. (Fazla ayrıntıya girdim sanırım)