6 Kasım 2006 Pazartesi

Sanırım buldum.

İnsan oğlu ile ilgili araştırmalarda kendimi örnek almam nekadar doğru olur bilmiyorum ama fark ettiğim birşey var.Zihin ne kadar engin olursa olsun Ego yardımıda olunca hep yenilerin peşinde koşuyoruz.Halbuki bizim bir gücümüz var ve gerçek güç odaklanmış , kayıpsız güç demektir.Bugün bunu düşündüm. NEDEN doğaya hükmedemediğimizi düşündüm. Çözüm çok odaklı bir çözüm değil.Çözüm tek odaklı olmalıydı.Eğer ki birim mükemmel ise , yani sıfır hata ise, ozaman birimler arası hierarşi ile mükemmel bir kontrol kurulabilir.Bunu ilahi mekanizmada da görüyoruz.Meleklerin herbirinin bir görevi vardır. Her nekadar kendi iradeleri varsada (örnek şeytanın başkaldırısı) yorum yapılmaz başka işe karışılmaz. Zaten ilk denge sorunuda şeytanın başkaldırısı ile başlamadımı? Bazen düşünüyorumda şeytanın bize bu şekilde hükmedebilmesi acaba içimizdeki o güdüden çok onunla akrabalığımız olmasın ? Yasak meyvayı yiyinceye kadar insan uslu, meraklı, ama itaatkardı.Şimdi ise baktığımızda kibirli,arsız,başına buyruk,bozguncu ve bencil.Konumunu düşünür isek Şeytan meleklerin en kıdemlisi idi.Yani en özelliklisi, en güçlüsü ve en ilerisi açık olanı.Ve insan ona bir üst olarak geldi.Bu noktada bir şey beni dürtüyor sanki şeytan baz alınarak yaratılmışız, yani mimarimiz aynı ,soyumuz aynıda sanki islah ediliyormuşuz gibi geliyor.Temel aynı olunca yoldan nasıl çıkacağımız aşikar..


Asıl konumuz olan oto-kontrole gelir isek yapmamız gereken öncelikli şey şu..

Basit yaşamak.Basitliğin içersinde odaklanarak güzelliği bulmak.Yolundan sapmana neden olmayacak şekilde ileriye bakmak ama sadece tek birşey için bakmak.Tatları karıştırmak insan oğluna herzaman haz vermiştir ama yalın tatların düzenliği ve dengesi hiçbirşeyde yoktur.Bunu hayatımızın her noktasına uygulamayı başarmalıyız.Dün akşam aradığım cevabı şimdi buldum.
Artık yalın olacağım...

Olabildiğimce,kendimi sevebildiğimce,onurumun desteklediğince......

Hiç yorum yok: