11 Mart 2010 Perşembe

İş başında 6

Eve geldiğinde fazla birşey ile ilgilenmek istemedi. Bir süredir üzerinde olan boşvermişlik halen etkisini koruyordu.
Televizyon ile vakit geçirmeyi tercih etti. Akvaryumun ışığını yakıp hayvanın yeterince güneşlenmesini sağladıktan sonra duraksamadan ani bir şekilde boş tabağa uzanıp aldı. Şaşırtıcıydı ki hayvan ürkmemişti bile. Yeniden tabağı doldurup yerine koyarkende aynı yöntemi izledi. Sonuç şaşırtıcıydı. Yemeğini yemesi için onu yalnız bıraktı ve birşeyler atıştırmak üzere mutfağa döndü. Son birkaç gündür  kaçırdığı kantar topuzu git gide rahatsız ediyordu onu. Bir işaret bekler gibiydi, Sanki bir olayın beklentisi içerindeydi, hani " şu olsun sonra " cümlesi için gerekli bir tetikleme gibiydi.Yemeğini isteksizce tüketti. Çevresine bakıp sınırdaki karmaşa içerisindeki düzene göz gezdirdi. İçinden hala birşey yapmak gelmediği için uyku tulumuna girip isteksizce uyumaya çalıştı. Zamanın geçmesini istesede dinlenmeyi ve ertesi günkü işleride düşündüğünden gözü saatte takılı olarak ne kadar uyuyabilirse o kadar uyudu. Saat gece yarısını bulduğunda operasyon için işyerine gitmesi gerekiyordu. Kullanacağı ekipmanı hazırlamayı erteledi. Onun yerine bitmek tükenmek bilmez bezginlik içerisinde uyku tulumuna sarılıp gözlerine kadar çekti ve bir peçenin ardından izler gibi televizyona daldı.


Bir süre sonra bir ses ile içine girdiği halden uzaklaştı. Akvaryumdan gelen ses üzerine artık hayvan ile ilgilenmesi gerektiğini fark etmişti. Kalkıp akvaryumun yanına gitti. Ani bir hareket ile hayvanı kavradı.
Korkmuş gözükmüyordu aksine gayet sakindi. Parmağını başının üzerinde boydan boya gezdirmeye başladığında gözlerini kapatan hayvan ağızını açmış ve boynundan yukarısını gerginleştirip beni sev dercesine uzanmıştı. İnce narin yapısına bu gerginliği ve uzun vücudu ile alabildiğine çekici gözüküyordu.
Hayvana her ne kadar soğuk yakıştırması yapılsada bir seksapeli olduğuna inanıyordu. Sonuçta yürüyüşünden duruşuna kadar kendine has bir vakurluk ve gövde gösterisi mevcuttu. Henüz yavru olmasına rağmen sanki küçültülmüş ölçekte bir yetişkin yada uzaktan izlenen bir ergin edasındaydı. Vahşi hayvanın elinde gayet rahat bir şekilde otururcasına durması hoşuna gitmiş , sevdikçe keyif ile aralanan ağızından pembe kısımları görmesi değişik bir tür sempati duymasına nedne olmuştu. Göğüsüne yaklaştırıp başının üzerini öptü. Sonra boynuna yakın bir şekilde yerleştirip ısınması için kafasını ona yasladı. Boynu ile geniş omzu arasında kendine yer bulan hayvan sessizce oraya yerleşti.kıpırdamadan durmasının verdiği cesaret ile yediklerinin artıklarını tepsisi ile kaldırdı. Bulaşıklarını yıkayıp tekrar salona döndüğünde içinden sadece yatmak geçiyordu. Tekrar uyku tulumunun altına girdi. Onu bir battaniye gibi kullanmayı tercih ediyor ama fermuarını tam açmadığı için her seferince ufak mücadeleler sergiliyordu. Hayvanı boynundan alıp göğüsüne yerleştirdi. elini üzerine kapatıp huzurlu uykusunu kesmemesini sağladığında fark ettiği birşey oldu. Her ne kadar soğukta üşümesede rüzgar için aynı şeyi söyleyemezdi. Rüzgar ile gerçekten kendini kötü hissedebiliyordu ve şuanda ciğerlerine giden soluk borusunda yanma olduğunu fark etti." Sanırım üşüttüm , hemde sağlam " diye söylendi.



Sabah işe tekrar döndüğünde tuhaf bir biçimde enerjikti.Gerçi operasyondan sonra buraya geri döneceğini düşünmemişti. Soğuk havada belki yanıltıcı bir his bile olsa performansının arttığını ve dinçleştiğini hissetmek onda yine bu dünyaya ait olmadığı hissini yarattı.Durum ne olursa olsun yine buradaydı. Her zamankinden daha spor giyinmiş, neşesi üst seviyelere ulaşmış şekilde çevrede dolanıyordu. Bu ruh halinde birazda iyi geçen gece operasyonunun etkiside vardı. Hatta tuhaftır ki normalde onun uzmanlıklarını kale almayan iş arkadaşları bile dün geceki operasyonda uzun bir süre onunla konuşup yapılacakları belirlemek ve analiz için uğraşmışlardı.
Egosu ister istemez okşanmış hatta belkide biraz hak ettiğini almış hissediyordu. Yinede sabahın körüne ayarlanmış bir toplantı aslında şuan için  istediği son şeydi. Yinede sakin kaldı ve bunuda avantaja çevirip çeviremeyeceğini düşünmeye odaklandı.

Toplantının ertelenmesi boşuna gelmesinden dolayı canını sıksa da ,ona yüzyüze görüşmede markaj yapma şansı sağlamıştı. Aslında olması gerekenin ve yapılması gerekenin nasıl gerçekleştirilmesini gösterme şansıydı elindeki ve oda bunu kullandı

Yarım saat kadar sonra önünde yeni bir modelleme ve daha farklı bir stratejik yaklaşım vardı. Elde ettiği bilgileri ve kurduğu yeni oyun stratejisini sorumlu müdürü ile paylaştığında  sorumlu müdür telefonun ucunda ağızını kapatmaya çalışmaktan başka birşey yapamadı. Yaptıkları ile git gide operasyonların içinde sınırlı sorumluluğunu fikir bazında yükseltiyor ve kendi yükselişinin sessiz darbesini hazırlıyordu. Yükselmeye çalışırken unutmaması gereken şey ayağını bastığı balçığa kendisini taşıma adına fazla güvenmemesiydi.

Az önce attığı adımların destekleyici yan planlarını gözden geçirirken işini bitirmiş olduğu dizüstünü toparlamaya başladı. Aklında en az iki ayrı alternatif plan daha oluşmuştu. Şimdi duruma yada işin gidişatındaki eğime göre konumunu koruyabileceğini düşündü alternatifleri vardı. " Düşünmek yetmez , emin olmalıyım " diye geçirdi içinden. Çantasını alıp emin adımlarla masasında uzaklaşırken çevresindekilere farklı bir elektrik yaydığını hissetti. Karizmasındaki bu artışın tek sebebinin edindiği başarının verdiği özgüven olduğunu bilmek onu keyilendiriyordu. Yüzünde yine o çarpık gülümsemesi belirmişti. Bakışları cam asansörün dışına kayarken göz ucu ile tam önünde durup onu dikkatle süzen genç kızı seyrederek çoktan şarkısını mırıldanmaya başlamıştı.

Hiç yorum yok: