18 Ekim 2009 Pazar

Arayış

Zamansız gelenlerin hayatsız gidenleri.
Ruhsuz gelenlerin figanlı bakışları.
Arsız doğanları açlık ıstırabı.
Kuyruğundaki ölümle koşuşan çocuk.
Hepsini isteyerek yaşayan yabancı.
Temiz bir yüreğe değil şeffaf bir ruha dayanan
İyiliği değil kuralcılığı kabullenen.
Dizginlediği şeytanları yüzünden eriyen bedeninde
Aklının gittiği ama fikrinin geldiği
kendinin bile korktuğu anlarda...

Kaos , nevroz , biraz bira sonrasında psikoz.
Heyecan var sürükleyen kelimelerde.
Bedenimden çıkan tenimden süzülen ter gibi kontrolsüz.

Sıkışmışlığın türküsü belkide .

Benim hikayem hiçkimsenin okumayacağı bir hikaye.
Sayfaları doldursada beynim.
Okuyan kalplere bir kıvılcım kadar bile sıcaklık veremez.

Yalnızlığımda, deliliğimde bana özel.
Hayatım bana özel.
Acılarım , endişelerim bana özel.
Düşüncelerimin ve duygularımın olduğu gibi

Herşey bana özel.

Paylaşmak istedim olmadı.


Sanırım bunu bir tek ben kaldırabiliyorum.
Ağırlığından değil.
Belki karmaşık, belki ifadesiz geliyor diğer yaşamlara.

Bu onların şarkısı değil.

Benim şarkımı kim söylüyor ?

Müzik çok güzel şuanda .
İçim ağlıyor önce.
Sonra gözlerim.

Hıçkıra hıçkıra ağlıyorum kemanın sesi ile.
Bestekarının düşlediği değil belki.
Çalanında değil.

Her notayı hissediyorum.
Kalbimde yankılanıyor şuanda.
Sanırım hikayeye ağlıyorum.

Düşünceye ağladığım gibi.


Ne dir bu arayış ?

Ben gözyaşlarımın tadını bileni arıyorum..
Ben adımı bileni arıyorum.

Benim adım ne ?

Hiç yorum yok: