19 Ekim 2009 Pazartesi

Bazen

Bazen yapmak istiyorum.
Doğru olmadığını bildiğim şeyleri yapmak.
Bana zarar vereceğini bildiğim şeyleri yapmak.
İncineceğimi bile bile.

Olmayacağını bildiğin şeylerin peşinden koşmak gibi.
İkiye bölündü hayatım eski ve yeni olarak değil.
Bir tarafım bulunduğu yeri bırakmadan
Diğer tarafım bulunduğ yerden kaçarak..

Nasıl ilerleyebilirim ki bir bacağım gömülüyken ?
Bırakmak istiyorum , olmuyor.

Kerten kelelere özeniyorum.
Çünkü bacağımı bırakıp gidesim var.
Onlar gibi yeniden oluşsa keşke hayatım.
Bölünen benliğim tekrar birleşse.

Acı olan birleşmenin geride yapılamayacağını bilmem.
Bir umut beslemiyorum.
Ama o o kadar güçlü ki kendi yaşıyor içimde.
Ona zamanında verdiğim hediyenin gücü
şimdi hatıralarımda hayat bulmasına neden oluyor.

Ölmüyorlarda , gülmüyorlarda...
İleri gitmek istiyorum bu kısmımı bırakmak istiyorum, olmuyor.

Lanet olsun beni iki dünya arasında kısıtlıyor.
Tercihim olan birşey değil.

Özlediklerim acaba gerçekten özlediklerim mi ?
Yoksa aklımda kalan parçaları ben mi birleştiriyorum ?

Herşeyin eskisi gibi olacağı masalı..
Tarihin en eski yalanı.

Gitmek istiyorum...

Kesmek istemiyorum bacağımı
ama başka çare yok gibi.

Kesmek zorundayım.
Keşke olmasam....


Keşke...



O kadar çok keşke var ki değişir mi bilemiyorum.

Dışarıda yağmur yağdı yine.

Belkide benim yerime ağladı gök yüzü.
Çamurlu toprağa çıplak yatmak için büyük bir arzu var içimde.
Yağmurun üzerime özgürce düşmesini izlemek için.
Yazık hissedemeyeceğim için.

Herşeyi geride bırakasım var.

İlk defa çözemiyorum birşeyi
Birşeyi yarım bırakıp gitmek kabul edilir gibi değil.

Sonuna kadar deneyeceğim.
Sonra anlamlandırıp gideceğim.

En azından bir anlamı olacak...


En azından.....

Hiç yorum yok: